Komşunun bahçesine el uzatma!

Merhaba!

Hoş geldiniz!

        Darda kalındığında, zorla karşılaşıldığında aklımıza gelsin ve adımlarımızı ona göre  atalım diye söylemiş atalarımız: “Komşu komşunun külüne muhtaçtır.” Bildiğiniz gibi “kül”, eskiden ocaklarımızda, sobalarımızda yakılan odunların ya da “organik maddelerin” geride bıraktığı “değersiz” bir atık, içinde birçok kimyasal madde barındırıyor, bu nedenle de hem bazen sağaltma işlerinde; bazen ve çokçası da çamaşır yıkarken, kap kaçağı temizlerken kullanılıyor; müthiş bir temizleyici. Komşu komşunun bu “külüne bile muhtaç” duruma düşebilir, diyor atalarımız. Tabii, ders almasını, aklını kullanmasını bilene…

       Komşunun değerini, önemini, vazgeçilmezliğini ortaya koyan bir şiir geliyor aklıma; “Gözlerimde parıltısı bakır bir tasın

Kulaklarım komşuların ayak sesinde

Varsın yine bir yudum su veren olmasın

Başuçumda biri bana ‘su yok’ desin de!”

       Kemalettin Kamu’nun “Kimsesizlik” adlı şiirinden.

       Evet, ayak sesine, külüne bile muhtaç olabiliriz komşularımızın. Bu,  bütün canlılar için de geçerli olabilir, devletler, ülkeler için de… Bu nedenle  darda, zorda kaldığımızda yanımızda, yakınımızda bulunacak, bize el uzatacak, uzattığımız eli tutacak komşularımız olsun, isteriz/istemeliyiz. Komşumuzun çatısı altındaki işlere de karışmamalıyız; iç işlerdir onlar, kendileri çözecektir, kendi bilgilerine, geleneklerine, anlayışlarına, çıkarlarına göre… Yasal kurallardan biri de şu değil midir; komşunuzun bahçesindeki ağacın dalları sizin bahçenize sarkarsa, yalnızca o dallardaki meyvelere uzanabilirsiniz de, elinizi, kolunuzu komşu bahçesine uzatıp yararlanamazsınız meyvesinden, yaprağından…

        Bunca sözü  neden ettik, anlamaktasınız…

        Herkes anlasın isteriz.

        96'sında aramızdan ayrılan, “çarıklı erkân” annemiz söylenip dururdu: " içerde kardeş kardeşe düşman olacaksın da, sonra hudut taşlarından dost olmasını bekleyeceksin ha!”

        Zor bir yılı geride bıraktık. Yine de “enseyi karartmayın” demek geliyor içimizden.

        Dileriz, bu 2025 yılı ülkemize, bölgemize, dünyamıza barış, huzur, mutluluk getirsin.

        Hoş bulduk.