© BRT

Çocuk Vakfı: "Tüm sorumluları çocuğa ve çocuk onuruna saygıya çağırıyoruz"

Kurulduğu 1990'dan beri çocuk ve çocuk hakları alanında önemli çalışmalara v etkinliklere imza atan Çocuk Vakfı, son günlerdeki gelişmeleri değerlendiren ve "tüm sorumluları çocuğa ve çocuk onuruna saygıya çağıran" bir bildiri yayımladı.

 

Başkanlığını Şair, Yazar Mustafa Ruhi Şirin'in yaptığı Çocuk Vakfı, son günlerde yapılan “sokağa çağrı”lardan sonra ortaya çıkan olaylarda 18 yaşından küçük ilk gençlik çağındakilerin de gözaltına alınmaları ve tutuklanmaları nedeniyle Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Anayasa’ya atıfta bulunarak “tüm sorumluları çocuğa ve çocuk onuruna saygıya çağıran” bir bildiri yayımladı. 

   Çocuk Vakfı bildirisinde,   “BM Çocuk Hakları Sözleşmesi iç hukuk kuralına dönüştüğü gibi (1995) ‘çocuğun yüksek yararının önceliği’ ölçütü Anayasamızda düzenlenmiştir. Anayasa’nın 141. maddesine göre çocukların yargılanmaları özel hükümlere göre yapılır.” denildikten sonra şu hususlara yer verildi: 

     “Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 37 ve 40. maddeleri ile ana çerçevesi çizilen Çocuk Adalet Sisteminde çocukların özgürlüklerinin kısıtlanması hususunun 'son çare' olması iki koşula bağlıdır: suçun konusunun başkasının canına kast etme olması veya suç sayılan davranışta ısrar edilmiş olması yanında özgürlüğü kısıtlanmadan önce adli kontrol vb. alternatiflerin denenmiş olması. 'Son çare ilkesi' çocukların hayatlarındaki olayların geri dönüşsüzlüğünden (eğitim için fırsatı kaçırmaları gibi) ve özgürlüğü kısıtlamanın zarar vericiliğinden (toplumdan soyutlanma, damgalanma, suçlular ile bir arada olma gibi) kaçınmak  için getirilmiş bir evrensel ilkedir.”

     Çocuk Vakfı'nın bildirisinde, son günlerde 18 yaşından küçüklerin önce gözaltına alınması ve daha sonra tutuklanmaları hakkında “ithamları, delilleri ve dosya içeriklerini” bilmedikleri,  kaç çocuğun görüşlerinin alınıp alınmadığı ve tutuklandığının da bilinmediği vurgulanarak şöyle denildi:    

     "Şimdiye kadar gözaltına alınan ve tutuklanan 18 yaşından küçüklerin sayısı hakkında resmî açıklama yapılmadığı için medyada yer alan bilgiler de yanıltıcı olabilmektedir. Bir çocuk, suçun özel bir ağırlığı ve uzun süreli hapsi gerektirecek kuvvetli bir suç şüphesi yoksa, son çare olmadıkça gözaltına alınmamalı ve tutuklanmamalıdır… Çağrımız ne sokağa çağıranlar ne medyanın taraflı tutumu ne de günlük politik yaklaşımlarla ilgilidir. Çocukları sokağa çağırmak çocuk istismarı olduğu gibi gergin ortamlarda yürüyüşlere katılmalarını teşvik edenler çocuklara karşı sorumludur. Çocukların heyecanının politik amaçlarla araçsallaştırılması da ölçüsüz biçimde bastırılması da çocuk hak ihlalleri doğurur. Çocuk Vakfı, ‘çocuk ve çocuk onuruna saygı’ anlayışı doğrultusunda her çocuktan yana taraftır; güç koşullardaki her çocuk için adalet talebinin gereğini yapmaktan dolayı önce çocuğa karşı sorumludur. 

     Çocukluk ve gençlik, doğasında merak, itiraz ve talep olan; tecrübe ederek öğrenmede anlayışlı olunması gereken çağlardır. Çocukların zamana ve anlayışa, bizim de onlara ihtiyacımız olduğu unutulmamalıdır. 

     Anayasa Mahkemesi kararlarında vurgulandığı üzere, çocuk adalet sisteminin amacı bozulan kamu düzeninin sağlanmasından çok çocukların topluma kazandırılmasıdır. Bu sebeple, tutuklama gibi esasen yetişkin ceza adalet sistemi için öngörülmüş adli tedbirlerin 18 yaşından küçükler için de olağan ve sıradan bir tedbirmiş gibi uygulanması amaca uygun değildir. Bu uygulama çocukların toplumdan soyutlanmasına, telafisi olmayan zararlara yol açar. 

    Çocuk ve gençlere yönelik tutuklama kararları karşısında, ancak başka çare olmadığı ve ithamın ağırlığı ile kuvvetli deliller karşısında kaçınılmaz görüldüğü için verildiğini görmedikçe içimiz rahat etmeyecektir."

    Çocuk Vakfı'nın bildirisinin sonunda şu çağrı yapıldı: 

     “ Çocuk ve gençlere ilişkin uygulamalarda öncelikle çocuk ve gençlerin yüksek  yararı ile ülkemizin yararı birlikte düşünülmelidir. Tutuklanmaların güncel tartışmalar dışında temel ölçüt ve ilkeler doğrultusunda ele alınarak bundan sonra karar verilmesini, bugüne kadar verilmiş gözaltına alınma ve tutuklama kararlarının gözden geçirilmesini önemle ve ısrarla talep ediyoruz.”

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER