© BRT

Çanakkale halkı tehlikede!

Çanakkale’nin tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı’nın koruma alanı içerisinde, Koza Altın İşletmesi tarafından açılmak istenen Altın-Gümüş Madeni Açık Ocak İşletmesi Projesi’nin ÇED Raporunun uygun bulunduğu bildirildi. ÇED Nihai, ardından da ÇED olumlu kararının Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın ÇED duyuru sayfasında kısa bir süre sonra yayınlanacağı ileri sürüldü.



Kazdağları Ekoloji Platformu (KEP) bir açıklama yaparak, 16 Nisan'da Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü’nde, gerçekleştirilen 2. İnceleme Değerlendirme Komisyonu (İDK) Toplantısı’na oldukça kalabalık bir heyet olarak katıldıklarını ve toplantıya girmeden önce yaptıkları basın toplantısında proje ile ilgili süreci özetlediklerini ve itirazlarımızı dile getirdiklerini bildirerek yöre halkının projeyi istemediklerine dair imzalı dilekçeleri de Bakanlığa teslim edeceklerini açıkladı. 

    Basın açıklamasında şöyle denildi: 
    " Çanakkale’den Çanakkale Milletvekilleri Özgür Ceylan, İsmet Güneşhan, Çanakkale Belediye Başkanı  Muharrem Erkek, Çanakkale Belediyesi Çevre Komisyonu üyeleri, KEP Temsilcisi Süheyla Doğan, Çanakkale Barosu, ZMO ve diğer sivil toplum örgütleri temsilcilerinin, TEMA Vakfı’nın, Eskişehir’den Eskişehir Milletvekilleri Jale Nur Süllü, Utku Çakırözer, İbrahim Arslan,  Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Sivrihisar Belediyesi, Eskişehir Barosu, Eskişehir Bilecik Tabip Odası, Eskişehir sivil toplum örgütleri temsilcileri, tek tek söz alarak ÇED Raporu’nu ve projeyi eleştirdi ve ÇED sürecinin sonlandırılarak, projenin iptalini talep etti. İDK üyesi olmayan kurumların dinlenmesi tamamlandıktan sonra dışarı çıkıldı ve Komisyon üyesi olan Çanakkale Belediye Başkanı toplantıya devam etti. Toplantı başkanının toplantıda, Çanakkale Belediyesi hariç tüm diğer İDK üyelerinin projeye olumlu görüş verdiğini, bu nedenle ÇED’in uygun bulunduğunu söylemesinden sonra, Muharrem Erkek tepkisini göstererek salonu terk etti.
Kararı öğrendiğimizde şaşırmadık ancak bir kez daha öfkelendik. İDK’da Çanakkale Belediyesi’nin ve Kazdağları Ekoloji Platformu adına Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneğimizin sunduğu yazılı itiraz dilekçelerinin incelenmesine bile gerek görülmeden ve zaman tanınmadan, “Nasıl olsa 25 üyenin 24’ü uygun görüş verdi.”  diyerek ÇED’in uygun bulunması, kararın zaten daha önceden alındığını ve zaman kaybetmeye tahammül olmadığını göstermektedir.  Kısaca, 22 temsilci saatlerce boşa konuşturulmuştur. O halde, İDK toplantısına ne gerek vardı? ÇED sürecine ne gerek vardı? Bakanlık versin kararını, olsun, bitsin.
10 Nisan’da gerçekleştirilen Çanakkale Su Zirvesi’nin amacı, Atikhisar Barajı’nın korunması amacıyla sürdürülebilir kullanımı için yol haritası çıkarmak olarak açıklanmıştı. Altın madencilerinin sponsorluğunu yaptığı zirvenin protokol konuşmalarından sonra söz almak isteyen ve yaka paça zorla dışarı çıkartılan KEP temsilcisi Süheyla Doğan, dışarda şöyle demişti: “İçerde bulunan DSİ Genel Müdür Yardımcısı, 16 Nisan’da Atikhisar Barajı’nın dibinde yapılması planlanan Koza’nın Altın madeni projesine olumsuz görüş verecek mi? Yine içerde bulunan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı temsilcisi ÇED’e olumsuz karar verecek mi?”. Vermedikleri anlaşıldı ve zirvenin amacının da göstermelik olduğu görüldü."
       Basın açıklamasının sonra “Madene vereceğimiz suyumuz yok!”, “Yaşam Altından Değerlidir”, “Koza, Kazdağlarını terket!”  sloganları atan KEP üyeleri, Çanakkale halkının tehlikede olduğunu iddia ederek “ÇED süreçlerinin, hukuki süreçlerin göstermelik hale getirildiği, tüm sözümüzü söyleme, itiraz etme ve hak arama mekanizmalarının ortadan kaldırıldığı bir düzende, Çanakkale halkı ve sivil toplum örgütleri ile birlikte hazırlayacağımız yol haritasına göre zorlu mücadelemize devam edeceğiz.” dedi. 

 
 
 

 
 
 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER