© BRT

Ankara'da yurttaşların Anıtkabir'e yürüyüşü engellenemedi

Ankara'da CHP'nin çağrısıyla binlerce kişi Anıtkabir'e yürümek için Birinci Meclis önünde toplandı. CHP lideri Özgür Özel'in konuşmasının ardından alanda toplananlar barikatları aşarak yürüyüşe başladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel yurttaşlarla birlikte Anıtkabir'e vardı.

CHP, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nda, Ankara İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Birinci Meclis önünden Anıtkabir’e yürüyüş düzenleneceğini duyurmuş, Ankara Valiliği ise etkinliğin uygun görülmediğini bildirmişti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise valiliğin açıklamasının ardından da yurttaşları Birinci Meclis önüne çağırmıştı.

Özel'in çağrısına uyan binlerce yurttaş Anıtkabir'e yürümek için Birinci Meclis önünde toplandı.

 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle yurttaşları saat 17’de 1. Meclis önünde buluşmaya, ardından da Anıtkabir’e yürümeye çağırdı.

 

 

TANAL TIRA TIRMANDI

CHP’nin otobüsü alana getirilen bir tırla engellendi. CHP’li milletvekilleri alanla ilgili engelleri kaldırmaya çalışırken, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal da polisin getirdiği tıra tırmandı.

Tanal, meydanın engellenmesine karşı oturma eylemi de başlattı. Miting alanının olduğu Ulus, akşam saatlerine kadar araç trafiğine kapatıldı. CHP otobüsü, 1. Meclis yerine Ulus Metro durağının önüne çekildi. Yurttaşlar da burada toplandı. Miting saatinde CHP de tam kadro olarak Ulus’a geldi. Yurttaşlar hem Meclis’in olduğu hem de metronun olduğu caddeyi doldurdu.

YAVAŞ’TAN ‘EGEMENLİK’ VURGUSU

Miting için otobüsün üzerine ilk olarak Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş çıktı. Konuşmasına yağmur altında “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” diyerek başlayan Yavaş, şunları söyledi:

“Türk milleti egemenlik hakkına uzatılan elleri ortadan kaldırır. Milletle kavga edilmez.  İlk erken seçimde millet gereğini yapacak ve hak yerini bulacaktır.”

‘CUNTA VE KURŞUN ASKERLERİ’

CHP lideri Özel de meydanı “Vatanseverler, darbeye direnenler, milliyetçiler merhaba, bayrımımız kutlu olsun” diyerek selamladı. Ardından şunları kaydetti:

“Her 23 Nisan olduğu gibi kurucumuza doğru yürüyeceğimizi söyledik. Valilik bunu yapamayacağımızı söyledi. Valinin şahsen bir suçu yok. Arada kalmış. Bir yanda Mustafa Kemal’in askerleri bir yanda cuntanın kurşun askerleri. Valimize, emniyet müdürüne baskı yapıyorlar. Keçiören’e Kalaba Meydanı’na gideceksiniz diye yazı yazıyorlar. Sayın Vali, sana bu talimatları verene söyle, de ki Kalaba Meydanı’na gidemezlermiş, çünkü çok kalabalıklarmış. Ne yılarız ne korkarız ne de Atamızla aramızda barikat kabul ederiz. Yıkar geçeriz. Polisin, emniyetin dronu çek fotoğrafı, yolla tek adama. Kullansın doya doya. İstanbul depremi için geçmiş olsun diyoruz. Ama AKOM’da bir koltuk boş. İstanbul’un afetinde koordinasyonunun başında olması gereken İmamoğlu’nu Silivri’de tutanlara yazıklar olsun.”

CHP lideri Özgür Özel'in konuşmasının ardından alanda toplananlar barikatları aşarak yürüyüşe başladı. 

CHP Genel Başkanı Özgür Özel yurttaşlarla birlikte Anıtkabir'e vardı.

EKREM İMAMOĞLU'NDAN ANITKABİR YÜRÜYÜŞÜNE MESAJ!

19 Mart sivil darbesiyle özgürlüğü elinden alınan İmamoğlu’nun Anıtkabir yürüyüşüne yolladığı mesaj da şöyle oldu: 

“Bağımsızlık mücadelemizin kalbi, Cumhuriyetin ve milli iradenin başkenti Ankara; merhaba. Atatürk’ün emanetinin muhafızları, güzel Ankaralılar, sizleri sevgiyle, saygıyla, dostlukla selamlıyorum. 23 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. Varlığıyla onur duyduğumuz Gazi Meclisimiz, bağımsızlığımızın ve milli iradenin somutlaştığı, hayat bulduğu yerdir.  23 Nisan 1920’de, hep birlikte bir karar verdik. ‘Bu ülke, bir kişinin iradesiyle değil, milletin iradesiyle yönetilecek’ dedik. ‘Yetki sarayda değil, Meclis’te olacak’ dedik. O günden bu yana, kendi iradelerini millete dayatmaya kalkanlar hep Meclis’imizi hedef almıştır. Bugün de Meclis’i hiçe sayan, ülkeyi saraydan yönetebileceklerini zanneden bir avuç insan, iş başındadır. Bir kişiye göre tasarladıkları uyduruk bir rejimle, bütün gücü ellerinde topladılar. Başta Meclis olmak üzere, ülkenin tüm kurumlarını zayıflattılar, içini boşalttılar. Devletimizin kadim kültürünü, geleneklerini yıkıp geçtiler.

“MİLLİ İRADEYE SAVAŞ AÇARAK, ÇIKMAZ BİR YOLA GİRDİNİZ”

Tek bir şeyi yapamadılar: Milletin sesini kısamadılar. 19 Mart darbe girişimiyle, demokrasiye son darbeyi vuracak, milletin sesini, nefesini keseceklerdi…  Ama millet, öyle bir ayağa kalktı ki, kendileri nefessiz kaldılar. Milletin karşısında öyle çaresiz, öyle aciz bir haldeler ki… Ellerinde Türk bayraklarıyla ‘hak, hukuk, adalet’ isteyen gençlerin karşısına çıkıp, onları ikna edebilecek tek bir cümleleri kalmadı.  Öyle çaresiz, öyle aciz bir haldeler ki… ‘Devlet, iftirayla şantajla değil, adaletle yönetilir’ diye devlet adamlığı dersi veren çiftçilerimizin karşısına çıkmaya yüzleri yok.  Öyle çaresiz, öyle aciz bir haldeler ki… Milletin önünde rakipleriyle eşit şartlarda yarışmaktan korkup, yargının arkasına sığınıyorlar. Çıkın saklandığınız yerden, çıkın. Yargıyı rahat bırakın. Mahkemeler, siyasi meseleleri çözemezler. O meseleleri, ancak millet çözer. Sandıktan kaçarak, yargının arkasına saklanarak geçirdiğiniz her gün, bu millete yaşattığınız eziyetler daha çok artıyor. Milli iradeye savaş açarak, çıkmaz bir yola girdiniz.

“23 NİSAN 1920’DEN BERİ, BU ÜLKEDE MİLLET NE DERSE, O OLUR”

Burası, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet’idir. Burası, milli iradeye dayanan, demokratik bir cumhuriyettir.  23 Nisan 1920’den beri, bu ülkede millet ne derse, o olur. Bu ülkede hiç kimse millete rağmen, milleti hiçe sayarak koltuğunda oturamaz. Bu gerçeği unutmuş olanlar olabilir. Ama millet unutmadı, unutmayacak. Çünkü ulusal egemenlik, bizim özgürlük ve bağımsızlığımızın, cumhuriyet ve demokrasimizin teminatıdır.  Ulusal egemenlik, çocuklarımızın mutluluk ve huzurunun teminatıdır. Bugün ülkemizin dört bir yanını donattığımız ay yıldızlı bayrağımız, milletçe bağımsızlığımızın, egemenliğimizin en güzel, en şanlı simgesidir. Gelin, 23 Nisan’da astığımız bayrakları 19 Mayıs’a kadar dalgalandırmaya devam edelim. Evlerimizde, iş yerlerimizde, arabalarımızda, cep telefonlarımızda bayraklarımız hep gözümüzün önünde olsun. Bayrağımızın simgelediği değerler için, mücadeleyi her gün daha da büyütelim. Bizi bekleyen güzel günlere hep birlikte, umutla, cesaretle, azimle yürüyelim. Bayramımız kutlu olsun. Yaşasın 23 Nisan, yaşasın çocuklar, yaşasın Türkiye, yaşasın Cumhuriyet. Kalın sağlıcakla.

Ekrem İmamoğlu. Silivri Cezaevi.”

Kaynak: Cumhuriyet

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER